Amerikan lüks otomobil üreticisi Cadillac, elektrikli araçlara (EV) yaptığı büyük yatırımların karşılığını almaya başladı. Geçtiğimiz çeyrekte ABD'nin en çok satan lüks EV markası unvanını kazanan şirket, bu başarısıyla on yıllardır süren kimlik krizini de aşarak yeniden zirveye oynadığının sinyallerini verdi.
Cadillac, son birkaç yılda Optiq, Lyriq, Vistiq, Escalade IQ ve 300.000 dolarlık amiral gemisi Celestiq gibi modellerle elektrikli araç pazarında tam bir model atağı başlattı. Markanın bu cesur hamlesi, özellikle rakip markaların müşterilerini çekme konusunda oldukça etkili oldu.
Rakiplerden Müşteri Kapma Başarısı
Cadillac Başkan Yardımcısı John Roth'a göre, bu başarı sadece satış rakamlarından ibaret değil. Marka, elektrikli modelleriyle diğer lüks markalardan ciddi oranda müşteri çalıyor. Örneğin, Lyriq modelini satın alanların %79'u, Optiq modelini alanların ise %76'sı daha önce Cadillac sahibi olmayan kişilerden oluşuyor.
Roth, bir medya toplantısında bu yeni müşterilerin hangi markalardan geldiği sorusuna, "Tesla, Mercedes, Audi, Lexus... Evet, tüm büyük lüks markaların müşterileri bize yöneliyor. Onlara harika menzil, üstün teknoloji, mükemmel müşteri deneyimi ve onları destekleyecek güçlü bir bayi ağı sunuyoruz" yanıtını verdi. Bu durum, Cadillac'ın sadece otomobil satmakla kalmayıp, markaya yeni ve daha genç bir kitle kazandırdığını da gösteriyor. Elektrikli model alıcılarının yaş ortalamasının 47-48 civarında olması, lüks pazarın genelindeki 50'li yaşların ortasındaki ortalamaya göre markayı gençleştiren önemli bir faktör.
Markanın Yeniden Doğuşu ve Sektöre Etkisi
Bu başarı, uzun süredir geçmişteki görkemli günlerinin gölgesinde kalan Cadillac için bir yeniden doğuş anlamına geliyor. Escalade dışında tüketicilerin hayal gücünü yakalamakta zorlanan marka, şimdi teknoloji dolu, şık ve çekici elektrikli araçlarıyla yeniden "kazanan" konumuna geçti. Bu durum aynı zamanda elektrikli araç devriminin geneli için de önemli bir gösterge. Otomotiv dünyasındaki eski inanışların EV dünyasına doğrudan aktarılamayacağını ve bu geçişi ciddiye alan şirketlerin ne kadar büyük fırsatlar yakalayabileceğini kanıtlıyor.
Önündeki En Büyük Engel: Kârlılık
Ancak bu parlak tablonun önünde önemli bir engel duruyor: Kârlılık. Tıpkı diğer köklü otomobil üreticileri gibi Cadillac da elektrikli araçları kârlı bir şekilde satmakta zorlanıyor. Başkan Yardımcısı Roth, bu konuda markanın doğru yolda olduğuna dair güvenini dile getirse de, elektrikli serinin ne zaman kâra geçeceğine dair net bir tahminde bulunmaktan kaçındı.
Vergi indirimlerinin sona ermesi ve artan gümrük vergileri nedeniyle çelik, alüminyum gibi hammadde fiyatlarının yükselmesi, bu sorunu daha da acil hale getiriyor. General Motors (GM), EV işini diğer tüm Amerikalı otomobil üreticilerinden daha fazla büyütmüş olsa da, kârlılık hâlâ sektörün en büyük meydan okuması olmaya devam ediyor.
Yine de Cadillac'ın, araçlarının çoğunu ABD'de üretmesi sayesinde ithalata bağımlı rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olduğu belirtiliyor. Markayı yeniden canlandırmayı başaran General Motors'un, EV pazarındaki bu ivmeyi kârlılığa dönüştürüp dönüştüremeyeceğini ise zaman gösterecek.
