SEPETTE %5 İNDİRİM 🚀

ÜCRETSİZ KARGO FIRSATINI KAÇIRMAYIN! 🎁

KREDİ KARTINA 12 TAKSİT FIRSATI 🛍️

0

Elektrikli Araçlardaki 'Sürünme' Özelliği: Gereksiz Bir Alışkanlık mı?

Elektrikli Araçlarda Israrla Korunan Tehlikeli Miras: Sürünme (Creep) Modu
Yayınlanma Tarihi: 07 October 2025, 09:29

Elektrikli araçlar (EV), otomotiv dünyasında devrim yaratma potansiyeline sahipken, pek çoğu hala benzinli atalarının en sorunlu özelliklerinden birini taşımaya devam ediyor. Sürücüler farkında olmasa da, bu özellik hem gereksiz hem de potansiyel olarak tehlikeli bir alışkanlığı sürdürüyor: 'Sürünme' modu.

Bir anlığına düşünün: Binlerce kiloluk bir makine tasarlıyorsunuz ve bu makineyi her gün, her koşulda sıradan insanlar kullanacak. Eğer sürücü seyir halindeyken aniden bayılırsa, dikkatini kaybederse veya herhangi bir sebeple araca müdahale edemez hale gelirse bu devasa makine ne yapmalı? Mantıklı cevap, durması gerektiğidir. Ancak otomatik şanzımanın getirdiği bir tuhaflık nedeniyle, otomotiv endüstrisi bu tonlarca ağırlıktaki makinelerin bir şeye çarpana kadar saatte birkaç kilometre hızla ilerlemesine izin veren bir sistemi benimsedi.

Sürünme (Creep) Nedir ve Neden Var?

Sürünme (creep), vitese takılı bir aracın, sürücü gaz pedalına basmasa bile yavaşça ileri doğru hareket etme eğilimidir. Bu, otomobillerin doğal bir özelliği değildi. Otomobil tarihinin ilk 50 yılında neredeyse tüm araçlar, sürünme yapmayan manuel şanzımanlara sahipti.

Her şey, General Motors'un 1940'ta Hydra-Matic şanzımanı tanıtmasıyla başladı. Bu teknoloji, sürücüleri vites değiştirme zahmetinden kurtaran bir lüks olarak pazarlandı ve kısa sürede pazarın hakimi oldu. Ancak bu konforun bir bedeli vardı. Manuel şanzımanlarda motoru tekerleklerden ayırmak için bir debriyaj bulunurken, eski tip otomatik şanzımanlar bunun yerine tork konvertörü adı verilen viskoz bir kavrama kullanır. Bu sistemde, araç vitesteyken motor ve tekerlekler hidrolik bir sıvı aracılığıyla her zaman bir miktar bağlantı halindedir. Rölantide çalışan motor, tekerleklere az da olsa bir güç aktarır. Frene basarak bu etki kolayca durdurulsa da, ayağınızı frenden çektiğiniz anda araç yavaşça ileri doğru hareket etmeye başlar.

Alışkanlıklar Güvenliğin Önüne Geçince

Otomobil üreticileri, sürünme özelliğini ortadan kaldırmak için birçok fırsata sahipti. Yarı otomatik ve çift kavramalı şanzımanlar (DCT) gibi modern teknolojiler, bu özelliği gerektirmiyordu. Ancak yıllar geçtikçe, üreticiler yeni teknolojilerini eski otomatik şanzımanlara benzetmek için çaba gösterdiler. Hatta birçoğu, düşük hızlarda en çok zorlanan sistemlerden biri olmasına rağmen, çift kavramalı şanzımanlara yapay olarak sürünme özelliği ekledi. Burada hem güvenlikten hem de dayanıklılıktan ödün verilerek sadece alışkanlığa hizmet edildi.

Elektrikli araç devrimi ise bu sorunu çözmek için en büyük fırsattı. Elektrik motorlarının rölantiye ihtiyacı yoktur ve anında tepki verirler. Tesla gibi yalnızca EV üreten markalar, başlangıçta bu özelliği isteğe bağlı sundu ve daha sonra tamamen kaldırdı. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, günümüzdeki pek çok popüler elektrikli araçta bu özellik hala mevcut. Volkswagen, Mercedes, Toyota ve Porsche'nin neredeyse tüm EV'leri ve tek pedallı sürüş modu kapatıldığında BMW, Hyundai, General Motors ve Ford gibi markaların modelleri, bu eski alışkanlığı sürdürmeye devam ediyor.

Bu durum, EV geçişindeki temel bir sorunu gözler önüne seriyor: Üreticiler sürücüleri eğitmek istemiyor, sürücüler ise yeni bir şey öğrenmek istemiyor. Sürünme özelliğinin tek gerekçesi 'alışkanlık' ve 'tanıdık' bir sürüş hissi yaratma çabasıdır.

Peki Ya Sürünmeyi Sevenler?

Sürünme özelliğini savunanların en yaygın argümanı, düşük hızlarda sadece fren pedalını kullanarak aracı kontrol etmenin daha kolay olduğudur. Bu durum, gaz pedalı kalibrasyonu kötü yapılmış bazı araçlar için geçerli olabilir. Ancak bu, sürünmenin gerekliliğini değil, mühendislikteki bir eksikliği gösterir. Eğer bir aracın gaz pedalı, düşük hızlarda hassas kontrol sağlayamayacak kadar duyarlıysa, çözüm sürünme eklemek değil, pedal kalibrasyonunu düzeltmektir.

Tesla, Rivian ve GM gibi markaların tek pedallı sürüş modları, bu sorunun kolayca çözülebileceğini kanıtlamıştır. Bilgisayar, sürünmeyi simüle etmek için gazı mükemmel bir şekilde kontrol edebiliyorsa, sürücünün düşük hız kontrolünü sağlaması için de aynı hassasiyeti sunabilir.

Sonuç: Geçmişte Kalması Gereken Bir Miras

Sonuç olarak sürünme, mühendislerin daha iyisini yapamadığı günlerden kalma, işlevini yitirmiş bir organdır. Daha güvenli veya daha kullanışlı olduğu konusunda ciddi bir argüman yoktur; sadece alışık olduğumuz için var olmaya devam eder. Elektrikli araçlar, benzinli arabaların bir kopyası olmak zorunda değil, onların bir sonraki adımı olmalıdır. Sektörün bu gereksiz ve güvensiz mirası terk edip, EV teknolojisinin sunduğu gerçek potansiyeli kucaklamasının zamanı geldi de geçiyor.

Otomotiv dünyasının Hydra-Matic gibi tarihi teknolojilerinden modern motorlara uzanan bu yolculuk, her şeyin kaputun altında başladığını hatırlatıyor. Aracınızın kalbi olan motor bölgesinin sadece kusursuz çalışması değil, aynı zamanda temiz ve bakımlı olması da önemlidir. Zamanla biriken inatçı yağ ve kirleri su kullanmadan, güvenle temizleyerek motorunuzu ilk günkü görünümüne kavuşturan pratik bir çözüm arıyorsanız, Altınoran'ın etkili Susuz motor temizleyici ürününe göz atmanızı öneririz.

SEPET

TOPLAM:
Sepete Git

ÜYE OL

Üye ol düğmesine tıklayarak, Üyelik Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Sözleşmesi'ni kabul etmiş olursunuz.

Zaten bir hesabın var mı?

ARAMA YAP