Otomobil dünyası, tüketicilerin pek de sıcak bakmadığı bir akıma hızla kapılıyor: abonelik sistemleri. BMW'nin ısıtmalı koltuklar için aylık ücret talep etme denemesinin başarısızlıkla sonuçlanmasının aksine, Mercedes-Benz'in EQ modelleri için sunduğu "Hızlanma Artışı" paketi gibi uygulamalar devam ederken, şimdi de Volkswagen bu tartışmalı alana adımını attı.
Performans Duvarının Ardındaki Güç: ID.3
Volkswagen, Birleşik Krallık pazarında satışa sunduğu elektrikli ID.3 Pro ve Pro S modellerinde şaşırtıcı bir strateji izliyor. Araçlar standart olarak 201 beygir güçle gelirken, aslında donanımsal olarak 228 beygir gücüne sahip. Aradaki bu 27 beygirlik fark ise bir "ödeme duvarının" arkasında kilitli tutuluyor.
Markanın resmi sitesinde yer alan küçük puntolu bir notta, sahiplerin "isteğe bağlı güç yükseltmesini bir ücret karşılığında etkinleştirebileceği" belirtiliyor. Volkswagen, kullanıcılara bu ekstra gücü deneyimlemeleri için bir aylık ücretsiz deneme süresi sunuyor. Sonrasında ise seçenekler şöyle sıralanıyor:
- Aylık Abonelik: 16.50 Sterlin
- Yıllık Abonelik: 165 Sterlin
- Ömür Boyu Satın Alma: 649 Sterlin
Bu rakamlar, yaklaşık 50.000 dolarlık bir başlangıç fiyatına sahip olan bir otomobil için ilk bakışta küçük görünebilir. Ancak bu durum, on binlerce dolar ödeyerek satın alınan bir ürünün tüm potansiyelini kullanmak için tekrar para ödemek gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Birçok uzmana göre, bu küçük maliyetin doğrudan aracın satış fiyatına eklenmesi, müşteriler için çok daha kabul edilebilir bir yöntem olurdu.
Kiralama Pazarını Hedefleyen Bir Strateji mi?
Peki Volkswagen neden böyle bir yola başvurdu? Bu hamlenin arkasındaki mantık, özellikle kiralama (leasing) pazarını hedefliyor olabilir. 2023 sonu verilerine göre Birleşik Krallık'taki yeni kiralık araçların %40'ından fazlasını elektrikli araçlar oluşturuyor. Arabayı sadece birkaç yıl kullanacak bir kiracı için, ömür boyu satın alma yapmak yerine birkaç aylık veya yıllık abonelikle birkaç yüz dolar tasarruf etmek daha cazip gelebilir. Ancak bu durum, otomobili satın alanlar için adeta bir "para tuzağı" gibi hissettiriyor.
"On binlerce dolar harcayarak tam donanımlı ve eksiksiz bir araca sahip olduğunuzu düşünürsünüz, ancak yazılımın donanım ile aranıza girdiği bu yeni çağda durum artık böyle değil."
Sadece Bir Abonelikten Daha Fazlası: Sahiplik Kavramı Tehlikede
Bu trend, otomotiv endüstrisinin nereye gittiğini ve zihniyetini net bir şekilde ortaya koyuyor. Üreticiler, maliyetlerin arttığı bu karmaşık dönemde yeni ve sürekli gelir akışları arıyor. Milyonlarca sürücüden düzenli olarak gelecek abonelik geliri fikri oldukça cezbedici.
Asıl sorun, yazılımın donanımın önüne geçmesiyle başlıyor. Amerikalı otomobil üreticileri, "onarım hakkı" yasalarını kısıtlamak amacıyla mahkemelerde, müşterilerin ödedikleri araçlara tam olarak sahip olmadıklarını, çünkü içindeki yazılımın yalnızca lisanslandığını savunuyor. Mazda'nın, açık kaynaklı bir ev otomasyon yazılımına entegrasyon geliştiren bir yazılımcıya ihtarname göndermesi de bu durumun en somut örneklerinden biri. Üreticiler, telif hakkıyla korunan kodlarını sıkı bir şekilde kontrol altında tutmak istiyor.
Volkswagen'in Birleşik Krallık'taki bu denemesi, sadece bir beygir gücü meselesi değil; aynı zamanda güvenlik özellikleri, multimedya erişimi veya diğer donanım özelliklerinin de gelecekte birer abonelik kalemine dönüşebileceğinin bir işareti. Bu durum, dünyanın dört bir yanındaki otomobil alıcıları için bir kırmızı alarm niteliği taşıyor.
Otomobil üreticileri aracınızın gücünü aboneliklerle kısıtlarken, motorunuzun gözle görülür potansiyelini ve temizliğini şansa bırakmayın. Kaputun altındaki gücü korumak ve ona ilk günkü parlaklığını kazandırmak pahalı yazılımlara değil, doğru bakıma bağlıdır. En inatçı yağ ve kirleri bile zahmetsizce çözen etkili bir Susuz motor temizleyici ile motorunuzun bakımını yapın, hem performansını destekleyin hem de estetiğini ortaya çıkarın.