Ford'un CEO'su Jim Farley, Aspen Fikirler Zirvesi'nde yaptığı bir konuşmada, Çin'in elektrikli otomobil (EV) endüstrisine yaptığı ziyaretlerin kendisi için "hayatında gördüğü en alçakgönüllü edici şey" olduğunu belirterek otomotiv dünyasında şok etkisi yarattı.
Farley, son bir yıl içinde rekabeti yerinde analiz etmek amacıyla Çin'e altı yedi kez seyahat ettiğini ve gördükleri karşısında hayrete düştüğünü ifade etti. Özellikle Çinli araçların sahip olduğu ileri teknolojiye dikkat çeken CEO, "Araç içi teknolojileri Batı'dakilere kıyasla çok daha üstün," diyerek net bir tespitte bulundu. Yıllardır tüm otomotiv endüstrisinin dilinden düşürmediği "tekerlekli akıllı telefonlar" veya "yazılım tanımlı araçlar" konseptinin Çin'de çoktan gerçeğe dönüştüğünü ve hatta birkaç seviye ileri taşındığını belirtti.
Teknoloji, Maliyet ve Kalite: Çin'in Üçlü Tehdidi
Farley'e göre Batı'daki araçlarda teknoloji genellikle bir medya oynatıcı, navigasyon sistemi ve belki akıllı bir hız sabitleyiciden ibaretken, Çin bu sınırları çoktan aşmış durumda. "Huawei ve Xiaomi gibi teknoloji devleri artık her arabanın içinde," diyen Farley, deneyimini şöyle özetledi: "Araca bindiğinizde telefonunuzu eşleştirmenize gerek kalmıyor. Tüm dijital hayatınız anında araca yansıtılıyor. Konuşabileceğiniz bir yapay zeka asistanınız var, tüm otomatik ödemeleriniz hazır ve hatta sinema bileti bile satın alabiliyorsunuz. Yüz tanıma sistemi sayesinde kimin hangi koltukta oturduğunu ve hangi medyayı sevdiğini bile biliyor."
Ancak Ford ve diğer Batılı üreticiler için asıl endişe verici olan sadece teknoloji değil. Çin hükümetinin sağladığı muazzam teşvikler, dikey entegrasyon ve düşük iş gücü maliyetleri sayesinde Çinli firmalar, üretim ölçeklerini inanılmaz boyutlara ulaştırarak maliyetleri dibe çekti. Daha da önemlisi, bu araçlar ucuz olmalarına rağmen asla kalitesiz hissettirmiyor. Farley, "Maliyetleri ve araçlarının kalitesi, Batı'da gördüklerimden çok daha üstün," diyerek bu gerçeğin altını çizdi ve ekledi: "Çin ile küresel bir rekabet içindeyiz ve bu sadece EV'lerle sınırlı değil. Eğer bu yarışı kaybedersek, Ford'un bir geleceği olmaz."
Ford'un Hayatta Kalma Stratejisi: Öğren ve Uygula
Çin'in en büyük EV üreticisi BYD'nin, Seagull modelini kendi ülkesinde 10.000 doların altında bir fiyata satması, bu maliyet avantajının en somut örneği. Peki, bu ezici rekabet karşısında Ford ne yapıyor? Farley'e göre cevap basit: Çin'den öğrenmek.
CEO, tüm liderlik ekibini Çin'e götürdüğünü, orada en yeni modelleri test ettiklerini anlattı. "Beğendiğimiz dört veya beş aracı seçip uçağa atıyor ve Detroit'e getiriyoruz. Orada araçları sonuna kadar kullanıyor, sonra parçalarına ayırıp tekrar birleştiriyoruz," dedi. Bu süreç, Ford'un kendi uygun fiyatlı EV modelini geliştirme stratejisinin temelini oluşturuyor. Şirket, "EV'lerin Model T'si" olarak adlandırdığı 30.000 dolarlık bir elektrikli otomobil üzerinde çalışıyor. Ayrıca, Çinli batarya devi CATL ile yapılan bir lisans anlaşması aracılığıyla Michigan'da daha ucuz lityum demir fosfat (LFP) bataryaların üretimine başlıyor.
Farley, sözlerini manidar bir özeleştiriyle tamamladı: "İnsanlar Çin'in, Amerika'nın ihtiyaç duyduğu fikri mülkiyete sahip olduğunun farkında değil. Bir ülke olarak, onların bazı şeyleri gerçekten çok iyi yaptığını ve bizim de öğrenmemiz gerektiğini kabul edecek kadar alçakgönüllü olmalıyız."