Geçtiğimiz günlerde otomotiv dünyasında yankı uyandıran, Lotus'un İngiltere'deki tarihi Norfolk fabrikasını kapatacağı ve 1.300 kişinin işini riske atacağı yönündeki söylentiler, şirket tarafından kesin bir dille yalanlandı. Lotus, yaptığı açıklamada "Fabrikayı kapatma gibi bir planımız yok, operasyonlar normal seyrinde devam ediyor" diyerek, markanın İngiliz köklerine olan bağlılığını vurguladı.
Ancak bu yalanlamanın hemen ardından, markanın geleceğine dair çok daha somut bir strateji gün yüzüne çıktı. Çinli otomotiv devi Geely bünyesinde faaliyet gösteren Lotus, yüksek gümrük vergileri nedeniyle zorlandığı ABD pazarına doğrudan giriş yapmanın yollarını arıyor. Automotive News'in haberine göre, Lotus CEO'su Feng Qingfeng, şirketin birinci çeyrek kazanç toplantısında bu planı doğruladı:
"Gümrük vergisi artışından kaynaklanan kayıpları telafi etmek için ABD stratejimizden yararlanmaya çalışıyoruz. Yerelleşmenin uygulanabilir bir plan olduğuna inanıyoruz."
Lotus gibi butik bir üretici için sıfırdan bir fabrika kurmak maliyetli ve zaman alıcı bir süreç. Bu noktada devreye, yine bir Geely markası olan Volvo giriyor. Stratejik plana göre Lotus, Emira spor otomobili ve elektrikli modellerini, Volvo'nun Güney Carolina, Ridgeville'de bulunan fabrikasında üretmeyi değerlendiriyor.
2018'de açılan bu modern tesis, yıllık 150.000 araçlık üretim kapasitesine sahip olmasına rağmen bu rakama hiç ulaşamadı. Fabrikada şu anda yalnızca Volvo EX90 ve Polestar 3 modelleri üretiliyor. Dolayısıyla, mevcut kapasitenin bir kısmının Lotus'a ayrılması, her iki marka için de verimliliği artıracak bir kazan-kazan durumu yaratabilir.
ABD Pazarındaki Gümrük Engeli
Lotus'un bu adımı atmaktaki en büyük motivasyonu, ABD'nin uyguladığı yüksek gümrük vergileri. Bu vergiler nedeniyle markanın en popüler modellerinden Emira'nın ihracatı Nisan ayında durdurulmuştu. CEO Feng, teslimatların Ağustos ayında 2026 model yılı araçlarla yeniden başlayacağını belirtti. Markanın Çin'de üretilen elektrikli modelleri Eletre SUV ve Emeya sedan ise bu vergiler yüzünden ABD pazarına hiç giriş yapamadı.
Bu hamle, sadece Lotus için değil, aynı zamanda zor günler geçiren İngiliz otomotiv endüstrisi için de önemli bir sinyal niteliği taşıyor. Üretici ve Tüccarlar Derneği (SMMT) verilerine göre, İngiltere'nin otomobil üretimi Mayıs ayında son 76 yılın en düşük seviyesine geriledi. Gümrük vergileri, Jaguar Land Rover ve Aston Martin gibi diğer İngiliz üreticilerin de ABD'ye ihracatını olumsuz etkiliyor.
Sonuç olarak Lotus, bir yandan İngiltere'deki mirasına ve operasyonlarına sahip çıkarken, diğer yandan küresel pazardaki en büyük engellerden birini aşmak için pragmatik bir çözüm arıyor. Geely'nin bu konuda nihai kararı henüz vermemiş olsa da, Lotus'un ABD'deki geleceğinin Volvo'nun Güney Carolina'daki fabrikasından geçtiği giderek daha belirgin hale geliyor.