Otomobil tutkunlarının zihninde ikonik V8 motoruyla yer eden BMW E39 M5, aslında markanın tarihinde çok farklı bir döneme imza atabilirdi. Yakın zamanda ortaya çıkan bilgilere göre BMW, bu efsanevi model için V6 motor seçeneğini ciddi bir şekilde değerlendirmiş. Peki, sıralı altı silindirli motorlarıyla özdeşleşen ve sonunda V8'de karar kılan BMW'yi, bu 'düşünülemez' seçeneğe iten neydi?
Her şey, 1993 yılında E39 M5 projesinin başlamasıyla şekillendi. Efsanenin baş mühendisi Alex Hildebrandt, o dönem Avrupa'da yaşanan enerji krizinin etkilerinin sürdüğünü ve bu tür yüksek performanslı bir otomobilin pazarda talep görüp görmeyeceği konusunda şüpheler olduğunu belirtiyor. Dönemin BMW M lideri Karlheinz Kalbfell ise özellikle yakıt verimliliği kartını oynamak istiyordu. Ona göre güçlü motorlar üretmek, verimsiz olacakları anlamına gelmemeliydi.
V8'e Karşı Direnç ve Alternatif Arayışları
Kalbfell, sıralı altı silindirli motorların BMW'nin kalbi ve ruhu olduğuna inanıyordu ve M otomobillerinin 'tembel' bir V8 ile Amerikan muscle car'larına benzememesi gerektiğini savunuyordu. Bu felsefe doğrultusunda mühendisler, V8'e bir alternatif olarak turboşarjlı sıralı altı silindir ve hatta BMW için bir tabu olan V6 motor üzerinde iki yıl boyunca çalıştılar.
Ancak o dönemin turbo teknolojisi, istenen verimi sunmaktan uzaktı. Turbolar, orta devirlerde tork sağlamak yerine genellikle sadece üst devirlerde güç ve yakıt tüketimini artırıyordu. V6 fikri ise markanın kimliğiyle çelişiyordu. Yönetim de düşük hacimli bir model için sıfırdan, karmaşık ve maliyetli bir motor geliştirme fikrine sıcak bakmıyordu. Özellikle önceki M modellerinin yarış motorları nedeniyle fahiş fiyatlara sahip olması ve ticari başarısızlıkları, bu kararda etkili oldu.
Kaçınılmaz Son: V8'in Yükselişi ve Efsanenin Doğuşu
Yıllar süren tartışmaların ardından BMW M ekibi, sonunda radikal bir karar aldı. Piyasada büyük başarı yakalayan ve daha makul fiyatlı motoruyla geniş kitlelere ulaşan ABD versiyonu E36 M3'ün başarısı, onlara yol gösterdi. Mühendisler, 540i modelinde kullanılan 4.4 litrelik M62 V8 motorunu temel aldılar.
Bu motoru 5.0 litreye genişlettiler, kuru karterli yağlama sistemi ve her silindir için ayrı gaz kelebeği gibi M'e özgü dokunuşlar eklediler. Ortaya çıkan ve S62 olarak adlandırılan bu ünite, 400 beygir güç üretiyordu. Devir bandı 6,600 rpm ile sınırlı kalsa da, bu motorun performansı 'tembel' kelimesinin yanından bile geçmiyordu. Bu muhteşem güç, 5 Serisi'nin zaten mükemmel olan şasisi ve altı ileri manuel şanzımanla birleşince, E39 M5 tarifi kusursuz bir lezzete dönüştü.
Sonuç, tam bir başarı hikayesiydi. E39 M5, toplamda 20,482 adet satarak önceki iki M5 neslinin toplamından katbekat fazla bir satış rakamına ulaştı. Üretimin yaklaşık yarısı ABD pazarına gitti. Baş mühendis Hildebrandt, durumu şu sözlerle özetliyor: "V8 motoru olmasaydı, ABD pazarını gemiye dahil etme şansımız olmazdı. ABD hacimleri olmadan da proje asla kârlı olmazdı."
E39 M5'in bu başarısı, M markasının bugünkü konumuna gelmesinde devasa bir rol oynadı. BMW M, ilerleyen yıllarda V10 motorlu E60 M5 gibi yüksek devirli canavarlara geri dönse de, artan güç ve verimlilik talepleri onları önce turboşarja, şimdi ise elektrifikasyona yöneltti. Ancak tüm bu teknolojik devrimlere rağmen, bir BMW M modelinde V6 motor fikri, belki de en 'düşünülemez' olanı olarak tarihteki yerini koruyor.
BMW'nin efsanevi V8'i gibi motorlar, otomobil tutkusunun kalbidir ve bu mühendislik harikaları en iyi bakımı hak eder. Aracınızın motorundaki inatçı yağ, kir ve yol kalıntılarını su kullanma derdi olmadan, güvenle temizleyerek ona ilk günkü parlak ve temiz görünümünü geri kazandırın. Motorunuzun her detayını korumak ve bakımını yapmak için özel olarak geliştirilmiş Susuz motor temizleyici çözümümüze göz atabilirsiniz.
