Elektrikli araçlar (EV) hakkında en sık dile getirilen endişelerden biri, özellikle de yüksek voltajlı bataryaları nedeniyle, birer yangın tehlikesi olduklarıdır. Aile yemeklerinde veya arkadaş sohbetlerinde mutlaka karşınıza çıkan bu iddia, son veriler ışığında bir efsaneden ibaret olabilir.
Polonya Devlet İtfaiyesi tarafından yayınlanan ve Yeni Mobilite Derneği (PSNM) tarafından paylaşılan en son rapor, bu konudaki tartışmalara net bir yanıt getiriyor: Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu (İYM) araçlardan daha sık alev almıyor.
Polonya'dan Gelen Rakamlar Dengeleri Değiştiriyor
Rapor, 2025'in ilk yarısında Polonya'da meydana gelen tüm araç yangınlarını mercek altına alıyor. Ham rakamlara bakıldığında, toplam 4.712 araç yangınının yalnızca 23'ünün elektrikli araçlarda meydana geldiği görülüyor. Bu, toplam yangınların yüzde yarısından bile daha az bir orana tekabül ediyor.
Aynı dönemde alev alan araçların %98,4'ünü (4.636 adet) benzinli, dizel veya LPG'li içten yanmalı motorlu araçlar oluşturdu. Geriye kalan 54 yangın ise hibrit veya şarj edilebilir hibrit modellerde yaşandı.
Elbette, trafikteki EV sayısının daha az olduğu göz önünde bulundurulduğunda, en doğru karşılaştırma "kayıtlı 1.000 araç başına düşen yangın oranı" metriği ile yapılabilir. İşte bu noktada sonuçlar oldukça şaşırtıcı:
- İçten Yanmalı Araçlar: 1.000 araç başına 0.23 yangın
- Tam Elektrikli Araçlar: 1.000 araç başına 0.23 yangın
- Hibrit Araçlar: 1.000 araç başına 0.04 yangın
Görüldüğü gibi, elektrikli araçlar ile geleneksel araçlar arasındaki yangın çıkma olasılığı birebir aynı. Hatta hibrit modellerin bu konuda çok daha güvenli bir profil çizdiği dikkat çekiyor.
Yangının Sebebi Her Zaman Batarya Değil
Verilerin derinine inildiğinde bir başka önemli gerçek daha ortaya çıkıyor: Bir elektrikli araç yandığında suçlu her zaman yüksek voltajlı batarya olmuyor. Polonya Devlet İtfaiyesi, EV yangınlarının başlıca nedeninin teknik arızalar olduğunu belirtiyor. Bunu, başka bir kaynaktan sıçrayan alevler ve kazalar takip ediyor. Kayda geçen EV yangınlarının sadece yarısında bataryanın alev aldığı tespit edildi.
Bu veriler, diğer ülkelerden gelen raporlarla da örtüşüyor. Örneğin, İsveç'in Sivil Durumlar Ajansı'nın 2022 verilerine göre, trafikteki 611.000 elektrikli araçtan sadece 23'ünde yangın çıkarken (%0.004 oranında), 4.4 milyonluk içten yanmalı araç filosunda bu rakam 3.400'e ulaştı (%0.08 oranında). Bu, İsveç'te içten yanmalı bir aracın yanma olasılığının, elektrikli bir araca göre istatistiksel olarak daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Asıl Zorluk: Yangını Söndürmek
Tüm bu olumlu verilere rağmen, EV yangınlarının göz ardı edilemeyecek gerçek ve ürkütücü bir yönü var. Yüksek voltajlı batarya bir kez alev aldığında, yangını kontrol altına almak ve tamamen söndürmek son derece zordur.
Bataryadaki kimyasal reaksiyonun kendi kendini besleyerek devam ettiği "termal kaçak" riski nedeniyle, çoğu otomobil üreticisi, aracı saatlerce tamamen suya batırmayı tavsiye ediyor. Ancak her itfaiye teşkilatı bu tür özel müdahaleler için gerekli donanıma sahip değil.
Sonuç olarak, elektrikli bir araca sahip olmanın yangın riskini artırdığına dair kanıt bulunmuyor. Yangın çıkma sıklığı açısından geleneksel araçlardan bir farkları yok. Ancak bir yangın meydana geldiğinde, müdahale şekli ve gerektirdiği uzmanlık, acil durum ekipleri için yeni ve önemli zorluklar ortaya çıkarıyor.
Araç güvenliği söz konusu olduğunda, istatistikler kadar düzenli bakım da büyük önem taşır. Özellikle içten yanmalı motorlarda zamanla biriken yağ ve kir, sadece performansı düşürmekle kalmaz, aynı zamanda potansiyel bir risk de oluşturabilir. Motorunuzu temiz ve bakımlı tutarak olası sızıntıları erken fark edebilir ve aracınızın kalbini koruma altına alabilirsiniz. Suya gerek duymadan, en inatçı yağ ve kirleri bile çözen pratik bir çözüm için Altınoran'ın geliştirdiği Susuz motor temizleyici spreyine göz atarak motorunuzu ilk günkü temizliğine ve güvenliğine kavuşturun.
