Otomobil dünyasının efsanevi modellerinden Subaru WRX, son dönemde satış rakamlarıyla gündemde. Markanın açıkladığı verilere göre, bu yılın ilk yarısında WRX satışları geçen yıla kıyasla %30.8 gibi ciddi bir oranda geriledi. Haziran ayındaki tablo ise çok daha çarpıcı: sadece 350 adet satılan model, bir önceki yılın aynı ayına göre %74'lük bir düşüş yaşadı.
İlk bakışta bu rakamlar, sürücülerin yeni nesil WRX'e olan ilgisini kaybettiği şeklinde yorumlanabilir. Ancak Subaru'dan gelen resmi açıklama, madalyonun diğer yüzünü gözler önüne seriyor. Sorun, talebin azalması değil, tamamen üretim stratejisindeki bir değişiklikten kaynaklanıyor.
Üretim Bandında Öncelik Forester'ın
Subaru yetkilileri, Japonya'daki Gunma fabrikasında üretimin, markanın en çok satan modeli olan Forester ve yeni Forester Hybrid'e olan yoğun talebi karşılamak üzere yeniden düzenlendiğini belirtti. 2025'in şimdiye kadarki en popüler Subaru modeli olan Forester, 95,972 adetlik satış rakamına ulaşmış durumda. Forester Hybrid'in de piyasaya sürülmesiyle birlikte, bu kompakt SUV'a olan talebin daha da artması bekleniyor.
Bu stratejik değişiklik, WRX üretiminin kasıtlı olarak yavaşlatılmasına neden oldu. Marka, şu anda bayilerde ve stoklarda 500 adetten daha az WRX bulunduğunu, yani ciddi bir envanter sıkıntısı yaşandığını doğruladı.
WRX Hayranları İçin Tünelin Ucunda Işık Var Mı?
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, WRX tutkunları için umut verici bir gelişme de mevcut. Subaru, yakın gelecekte Forester modelinin üretimini Ascent, Crosstrek ve Outback gibi diğer SUV'ların üretildiği Lafayette, Indiana'daki (ABD) fabrikasına kaydırmayı planlıyor.
Bu hamle, Japonya'daki Gunma fabrikasında WRX üretimi için yeniden kapasite yaratılması anlamına gelebilir. Teorik olarak bu değişiklik, WRX'in üretim rakamlarının tekrar artmasının önünü açarak, bekleyen müşterilere daha hızlı ulaşmasını sağlayacaktır.
Sonuç olarak, WRX'in satış rakamlarındaki düşüş, modelin popülerliğini yitirmesinden ziyade, Subaru'nun genel satış stratejisi ve en popüler modellerine öncelik verme kararının bir yansıması olarak öne çıkıyor.
